Yelken yapmak güvenli midir?

Denizde başınıza gelebilecek kazalar hayli çeşitli olsa da en yaygın görülenler emniyet kurallarına uyularak önlenebilir. Ve şunu da aklınızın bir köşesinde tutmalısınız ki tekne gezisine çıkmak otomobile binmekten her zaman çok daha güvenlidir. Otomobile binmekten vazgeçmiyorsak engin maviliklerde keyifli bir tatilden neden vazgeçelim ki? Elbette karşılaşabileceğimiz problemleri bilmek ve önlemlerini almak kaydıyla…

Yelken yapmak güvenli midir?

İşin aslı her gün sayısız risk alıyoruz. Otobüse bindiğimizde, şehir merkezinde yürüyüşe çıktığımızda veya evde perde takarken! Bir aktivitenin bazı riskleri olması, ondan kaçınmak gerektiği anlamına gelmez. Hayatı keyifle yaşamanın anahtarı, riskten tamamen kaçınmak yerine kendimizi korumak ve riskleri azaltacak önlemleri ihmal etmemektir. Ancak denizciliğin bu açıdan bir farkı olduğunu söyleyebiliriz. O da denizcilikte risk çeşitlerinin ve güvenli seyir için gerekli prosedürlerin daha fazla olmasıdır. Bunu da yanınızda deneyimli bir kaptan bulundurup onun güvenlik talimatlarını izleyerek asgariye pekâlâ indirebilir, bisiklet sürmek kadar güvenli bir etkinliğin tanına varabilirsiniz. Başlıktaki sorunun cevabına gelirsek; “Hayatta tehlikesiz hiçbir şey yok zira yaşamın ta kendisi risk! Ancak yelken ve tekne tatili çoğu aktiviteden daha az tehlikeli ve çok daha eğlenceli.

Tehlikeleri bertaraf etmek için dikkat etmeniz gerekenler…

Alkol ve seyir bir araya gelmemeli!

Kabul, denizde günbatımına karşı en sevdiğiniz içkiyi yudumlamak müthiş bir keyif hele ki aileniz veya arkadaşlarınızla tatildeyseniz. Ancak alkolün araba kullanma yeteneği üzerindeki etkileri nasıl olumsuzsa bu durum tekne için de geçerlidir. Seyirde kaptanın alkol kullanması kesinlikle hatalıdır. Demir yerindeyse siz tekrar ayılana kadar teknenin demir tarayıp taramadığını gözleyecek, gerekli müdahaleyi yapabilecek birileri varsa içebilirsiniz.

Seyre çıkmadan önce can yeleklerinin nerede olduğunu ve nasıl takılıp kullanılacağını öğrenin.

Yelkencilikte en yaygın ölüm nedeni olan boğulmayı can yeleği önler. Seyir yaptığınız yerin denizcilik yönetmeliklerine bağlı olarak her zaman herkesin can yeleği giymesi gerekmez. Ancak bir seyre çıkarken can yeleklerinin yeri ve kullanımı hakkında mutlaka bilgi alınmalıdır. Ani bir şekilde rüzgâr hızlanır veya deniz kabarmaya başlarsa teknedeki herkes can yeleklerini giymelidir. Çocuklar ise sert havaların yanı sıra havuzluktan teknenin baş tarafına doğru yürürken, tekne güvertesinde dolaşırken de deniz sakin olsa dahi can yeleği giymelidir. Can yeleği giymenin gerekliliği değerlendirilirken tekne boyutu da önemli bir etkendir. Tekne küçüldükçe can yeleği giymek elzem hale gelir. Örneğin, şişme botla karaya çıkarken can yeleğinizi giymelisiniz. Deniz ne kadar sakin olursa olsun, yakınınızdan geçen büyük bir motoryat sizi denize savuracak ani bir dalgaya neden olabilir.

Tekne ve seyir güvenliği eğitimi alın!

Kaptanın, ehliyet sahibi olmasının yanı sıra tekne güvenliği eğitimi almış olması da önemlidir. Seyir güvenliği kursları, tekneciliğin risklerini anlamanın en iyi yoludur. Bu tip kurslarda, geçiş hakkı, denizde çatışmayı önleme kuralları, dıştan takma motorlar, seyir fenerleri ve çeşitli acil durum ekipmanı hakkında bilgiler alır; en sık görülen kaza senaryolarında neler yapılacağını öğrenirsiniz. Eğer tekneyi sizin kullanacağınız bir tatil planlıyor ve güvenlik bilgilerinize de güveniyorsanız, sadece pratik yapmak ve bilgilerinizi tazelemek için bir ya da birkaç ders almayı planlayabilirsiniz.

Hızınıza dikkat!

Özellikle limanlar ve marinalar etrafında aşırı hız, yelkenli teknelerin kaza yapmasına yol açan önemli bir faktördür. Marinaya girerken şamandıraları rahatça gözleyebileceğiniz yavaş bir hızda ilerlemeniz faydalı olacaktır. Marina girişine kadar yelkenle geldiyseniz de yelkende daha az hareket kabiliyetiniz olduğu için motora geçmeniz gerekir.

Biraz hayal gücü…

Sakin seyirlerde veya daha tekneye adımınızı bile atmadan afet ve kaza senaryolarını gözden geçirin. Elbette bunu kendinizi tedirgin etmek için değil, hangi durumda ne yapılması gerektiğini bilmek için uygulamalısınız. Böyle bir zihinsel hazırlık, bir şeyler ters gittiğinde psikolojik olarak daha güçlü olmanızı da sağlayacaktır. Örneğin demir atamayacağınız bir noktada motorunuz teklediyse ne yapmalısınız? Denize düşseniz tekneye nasıl çıkacaksınız? Ya da sert rüzgârda yelken alanını küçültmek için geç kaldığınızda ne yapacaksınız?

Uzak durmanız gerekenleri iyi belirleyin.

Büyük gemiler, çatışmaların sık yaşandığı küçük marinalar, döküntülü kıyılardan uzak durmayı tercih edin. Hatta güvende olduğunuza dair şüpheniz olan her ortamdan uzaklaşın.

Hava durumu kontrolü

Demir almadan çok önce hava durumunu kontrol etmelisiniz. Eğer sabah yola koyulacaksanız gece hava durumuna bakıp programınızı ona göre yapmalısınız. Ancak sabah seyre başlamadan önce hava raporunu mutlaka tekrar gözden geçirin. Hatta başka bir kaynaktan da teyit edebilirsiniz.

Dersinizi çalışın!

Her yerin farklı coğrafi özellikleri olduğu gibi farklı karakterde rüzgârı da vardır. Seyir bölgenizin deniz haritalarını detaylı bir şekilde incelemeniz önemlidir. Özellikle adalık bölgelerde tehlikeli olabilecek kayalar, döküntüler vardır. Bunları seyir haritalarının yanı sıra denizci blogları ve rehber kitaplardan da öğrenebilirsiniz. Örneğin, bütün gün çok sakin duran bir koyun, coğrafi yapısı nedeniyle günün bir saati ortaya çıkıp her şeyi birbirine katan bir rüzgârı olabilir. Bu tür bilgiler hayatınızı veya en azından keyfinizi kurtarır.

Kaptan almayı da düşünebilirsiniz

Kaptan ile sadece güvenlik endişesi olmadan konforlu bir tatil geçirmez, kaptanınız ile bolca sohbet edip ona seyirde yardımcı olarak eksiklerinizi de kapatabilirsiniz. Bu sayede deneyiminizi artırıp bir sonraki tatilde kaptanlığı üstlenecek bilgi ve özgüvene sahip olabilirsiniz.

Kaptanlı tatil için bu makalemize göz atabilirsiniz, buraya tıklayın.